En son
Geçmişten gelen sesleri duymak yoruyordu onları. Hayatta kalmak için dünyaya gelmiş olmanın, nefes alıp vermenin...
Olmayan şehrin yanlış yakasında, çift katlı, müstakil bir ev vardı. Şehrin keşmekeşinden uzak, yüksekçe bir tepede...
Bir dev el hızla beni, sancıyla kıvranan ağdan çekti, ilk ağlamam canhıraştandı. Gözlerimi açtığımda hâlâ o devin...
Suriyeli olduğumu İstanbul'a gittikten sonra öğrendim. İstanbul'da bize hep Suriyeli diyorlardı, bütün arkadaşlarıma...
İmparator Toraman Kasidecizade yepyeni bir hayalin peşinden giderek kendini ispatlama zorunluluğu duyuyordu sık sık....
Sabahları mutfaktan gelen tabak, çatal, kaşık sesleri mi, perdeden odaya dolan güneşin ışıkları mı, rüzgarın çatıda...
Odamda kurulandım, deodorant sıktım. Azalıyor. Yemeklikler kaç gün gider? Dört ya da beş. Sonra yine plastikleri...